Erken Müdahalede Etkili Öğretim Yöntemi
Günümüzde özel eğitimde erken müdahale bünyesinde kullanılan eğitim yöntemlerinin çeşitliliği dikkat çekmektedir. Son dönemlerde, erken müdahalede etkili öğretimi sunmada, doğal öğretim içinde yer alan etkileşim ve oyun temelli tekniklerin kullanımı da alternatif olarak önerilmektedir. Etkileşim ve oyun temelli öğretim yöntemlerinde etkileşim çocuk tarafından başlatılır. Doğal ortamda çocuğun ilgisi ve liderliği izlenir. Çalışılacak hedeflerin ise çocuk tarafından başlatılan etkinliğin içine gömülmesi etkili öğretimi sunmaya katkı sağlamaktadır.
Erken müdahalede becerilerin öğretiminde; uygulamalı davranış analizine (UDA) dayalı doğrudan öğretim, yanlışsız öğretim, ayrık denemelerle öğretim gibi çeşitli öğretim yöntemlerinin etkili olarak kullanıldığını gösteren çok sayıda araştırma bulgusu yer almaktadır (Alberto ve Troutman, 2006; Tekin ve Kırcaali-İftar, 2004, ). Gelişim basamaklarının kazandırılmasında; uygulamalı davranış analizine dayalı yöntemlerin kullanımında, edinim, akıcılık, kalıcılık ve genelleme aşamaları yer almaktadır. Ancak, UDA’ya dayalı bu öğretim yöntemlerinin hemen hepsinde öğrenme genellikle edinim aşamasında karşılanırken, öğrenmenin diğer aşamaları olan akıcılık, kalıcılık ve genellemenin sağlanması konusunda yetersiz kaldıklarına ilişkin çok sayıda araştırma bulgusu vardır (Alberto ve Troutman, 2006; Kerr ve Nelson, 1998, Özen ve Ergenokon 2011 ). Yüksek düzeyde yapılandırılmış ve öğretmenin liderliğinde uygulanan bu yöntemin çocukla öğretici arasındaki sosyal ve etkileşim bağının güçlenmesinde sınırlılıklar yarattığı bilinmektedir. Bu sınırlılıkların en aza indirilmesi için doğal öğretim yöntemleri önerilmektedir. . (Engelmann,2003; Newman, Needelman, Reinecke ve Robek, 2002; Schug, Tarver ve Western, 2001; Wolery, Ault ve Doyle, 1992). Bilindiği gibi etkileşime girmeyi reddeden çocuklar; akranlarını taklit etme, ortak dikkati ve ilgiyi kurma, iletişimi başlatma sürdürme ve tamamlama ve sözel iletişim becerilerini geliştirmede güçlük yaşamaktadır. Çocukların nesnelerin hareketlerini taklit etmesinin, bu çocukların oyun yeteneklerinin gelişmesiyle, vücut hareketlerini taklit etmesinin ise çocuğun dil gelişimi ile bağlantılı olduğu bilinmektedir ( Ekici 2017). Bir grup araştırmada ise öğretmenler tarafından kullanılan etkileşim ve oyun temelli yöntemlerin uygulanmasında, ortak ilginin arttığı, etkileşime girme isteğinin arttığı, içsel motivasyonu tetiklediği ve aynı zamanda sözel iletişim becerilerini geliştirdiği görülmüştür. Doğal ortamda kullanılan öğretim tekniklerinin, çocukların anne-babaların da bu yaklaşımları kullanarak çocuklarına günlük yaşam rutinleri içinde bazı becerileri kazandırabilecekleri ifade edilmektedir (Bircker ve ark., 1998; Woods, Kashinath ve Goldstein, 2004). Öğrenilen becerinin ebeveynler tarafından değişik ortamlarda ve zamanlarda, farklı kişi, materyal ve olaylar bağlamında gerçekleştirmesi öğrenilen becerinin genellendiğinin göstergesidir (Kurt, 2008).
Erken müdahale döneminde, etkileşim ve oyun temelli eğitim yöntemlerinin kullanılması ve hedeflerin oyun içine gömülerek sunulması etkili öğretime katkı sunmaktadır. Öğrenilen becerilerin işlevsel ve günlük yaşamda kullanılabilir olması genelleme basamağının da aktif olarak uygulandığını göstermektedir.