PERA BAŞAKŞEHİR

pexels-photo-417273.jpeg

Dil gelişimi doğumdan itibaren başlar ve yaşam boyu devam eder

Dil gelişimi doğumdan itibaren başlar ve yaşam boyu devam eder. Çocuğun dil gelişimi, gelişim sürecinin başlangıcından itibaren izlenildiğinde, doğuştan getirdiği bir ses kapasitesinin olduğu görülmektedir. Doğumdan sonraki ilk aylarda bebek; ağlama, gülme, bağırma gibi kendiliğinden birtakım sesler çıkarırken, dışarıdan işittiği sesleri de taklit etmeye başlar. Ses taklitleri, ses ve hece tekrarları, ilk sözcüğün söylenmesi gibi dil gelişimindeki aşamalar izlenerek, çocuğun konuşulanları anlaması ve konuşmaya başlaması gerçekleşir.

Çocuğun dil gelişimini kazanırken geçirdiği aşamalarda eğitimin destekleyici rolünden yararlanmak gerekmektedir. Çocuğun ilk dönemlerde konuşması için desteklenmesine, uygun ortamlar yaratılmasına ve uyarıcılar sunulmasına ihtiyaç vardır. Dili kullanabilmek doğuştan getirdiğimiz bir yetenektir fakat gelişimin başlangıcı ve devamı için uyarıcı çevreye gereksinim vardır.

Dil gelişim aşamalarının sağlıklı bir şekilde tamamlanması ve sürecin bu şekilde devam etmesi, çocukların diğer gelişim alanlarını da olumlu bir şekilde etkilemektedir. Dil gelişimi diğer gelişim alanlarıyla etkileşim içindedir ve birlikte ilerleme sağlamaktadır. Dil gelişimi; bilişsel gelişim, sosyal gelişim, duygusal gelişim ve motor gelişim arasında sıkı bir ilişki vardır. Çocuğun kendisini ifade etmesinde, başkalarıyla olumlu ve etkili iletişim kurmasında, kendini gerçekleştirmesinde, yaratıcılığının gelişiminde, dili etkili kullanma yeteneğinin gelişmesi büyük önem taşımaktadır. Fiziksel yönden gelişmiş bir çocuğun motor yetenekleri de gelişmiş ve olgunlaşmıştır. Motor yeteneklerin olgunlaşması, dilin kullanılmasında ve seslerin çıkarılmasında etkilidir. Çocuğun çevresindeki insanlarla iletişim kurabilmesi, sosyal gelişimini de olumlu yönde etkilemektedir. Bunlara ek olarak kavram gelişimi, düşünme, ilişki kurma, problem çözme gibi bilişsel gelişim alanına etkisi de yadsınamaz bir gerçektir. Soru sorması ve konuşabilmesi için bilişsel ve dil gelişiminde problem olmaması gerekir. Dil gelişimi, bilişsel gelişim yönünde çocuğun duygularını ifade etmesinde, motive olmasında ve kişiliğinin oluşmasında da etkili olmaktadır. Bu duruma örnek verecek olursak; kendisine güvenen bir çocuğun, kendisine güvenmeyen ve kaygılı bir çocuğa kıyasla, problem çözmede ve kendisini ifade etmede daha başarılı olduğu gözlemlenmektedir.

Diğer alanlar ile etkileşim içinde olan dil gelişiminin, gelişim döneminde kontrol altına alınması ve dil gelişimine katkıda bulunabilecek etkinliklerin düzenlenmesi gerekmektedir. Bunlar; çocuğun kelime hazinesini zenginleşmesini sağlayacak etkinlikler ( kelime oyunları, tekerlemeler, parmak oyunları, dramatizasyon, kitap okumak. vb. ), kendini uygun cümlelerle ifade etme yeteneğinin gelişimi için yapılacak etkinlikler, yeni kelimelerin anlamının kazanılmasına yardımcı olmak için yapılacak etkinlikler şeklinde örneklendirebiliriz.

Dil gelişim süreci içerisinde çocuğun dil eğitimine katkıda bulunmak için ebeveynlere ve biz eğitimcilere önemli görevler düşmektedir. Çocuklarla yeterli ve etkili iletişim kurmalı, çocuklara konuşmaları için fırsat vermeliyiz. Çocuğun istediği bir şey için öncelikle bunu sözel olarak ifade etmesini beklemeli, daha sonra istediği şeyi gerçekleştirmeliyiz. Eğitimin başarılı sonuçlara ulaşabilmesi için, ailelerin ve eğitimcilerin işbirliği içinde olması gerektiği unutulmamalıdır. İşbirliği yapabilirsek, başarılı ve memnuniyet duyabileceğimiz sonuçlar elde edebiliriz.

Sohbet
Merhaba,
Merhaba, Pera Başakşehir olarak size nasıl yardımcı olabiliriz.